Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi -

Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin "Pandeminin Üzerimizdeki Etkileri Nelerdir?" Başlıklı Çevrimiçi Buluşması Gerçekleştirildi

gelişim üniversitesi
  1.   Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi
  2. Haberler


Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin "Pandeminin Üzerimizdeki Etkileri Nelerdir?" Başlıklı Çevrimiçi Buluşması Gerçekleştirildi



Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 24 Mayıs tarihinde gerçekleşen “Pandeminin Üzerimizdeki Etkileri Nelerdir?” başlıklı etkinliğinde pandeminin bireyler ve kişilerarası ilişkiler üzerindeki psikolojik etkileri konuşuldu. 

Uzman psikolog Buse Duranoğlu ve Uzman psikolog Nur Kaplan’ın konuşmacı olarak katılım sağladığı ve moderatörlüğünü Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu’nun yaptığı online etkinliği 25 kişi takip etti.
 
Etkinlikte post-Covid sendromu öne çıkan konuların başında geldi. Uzman psikolog Buse Duranoğlu, Covid geçiren hastalarda bu durumun yaşandığını belirtti. Bu sendromun hastalık sırasında başladığına ve Covid sonrasında devam ettiğine yönelik verileri aktaran Duranoğlu, salgının neden olduğu hastalıkların fiziksel sorunların yanı sıra olumsuz psikolojik problemlere de yol açtığını ve bu durumun oldukça yaygın olduğunu ifade etti.
 
Etkinlikte salgının kişilerarası ilişkiler üzerindeki olumsuz etkileri de gündeme getirilen bir diğer başlık oldu. Özellikle sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle yaşanan sosyal ilişkilerin zayıflaması durumunun içe kapanma, iş ve dinlenme saatlerinin birbirine karışmasından kaynaklı olarak tükenmişlik sendromu ve pandeminin bitiş süresinin öngörülememesinden kaynaklı belirsizliklerin salgın sürecinde öne çıkan problemler olduğu belirtildi.
 
Uzman Psikolog Nur Kaplan ise pandemi sürecinde artış gösteren kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet ve toplumsal şiddet olgularını çiftler ve kişiler arası ilişkiler bağlamında değerlendirdi.
 
Kaplan, uzun süreleri içeren aynı ortamda bulunmanın sonuçları olarak gözlemlenen tahammülsüzlük, iletişimsizlik, ev işlerini yerine getirmede yaşanan zorluk ve sosyal geri çekilme durumlarının suçluluk, asabiyet, değersizlik ve gerçeklik hissini kaybetme gibi duygusal tepkilere de neden olabileceğini ifade etti.
 
Duranoğlu ve Kaplan, pandemi sürecinde yaşanan kayıp duygusu, stres ve depresyona  ilişkin olarak kriz zamanlarında insanların en çok güvene ihtiyaç duyduklarını, iş-ekonomik güç, arkadaş ya da sevdiklerinin kaybı, kişisel güç kaybı, yaşam üzerindeki kontrol kaybı ve umut kaybı gibi durumlar karşısında strese ve depresyona girdiklerini, stresin içsel, dışsal, romantik yakınlık ya da ilişki doyumundaki olumsuzluklar çerçevesinde yaşandığını, bu nedenle birbirini dinleme ve olumlu iletişimin burada etkili olacağını belirttiler.
 
Uzman psikologlar ayrıca bireylerin kendilerine küçük mola alanları yaratmaları, arkadaşları ve aileleri ile görüntülü konuşmaları, fiziksel hareketsizliği bir miktarda aşmak için belirli saatlerde açık hava yürüyüşüne çıkmaları gibi etkinlikler ile kişilerarası ilişkileri güçlendirme ve sosyal ihtiyaçları karşılayabilme noktasında önemli adımlar atmaları gerektiğinin altını çizdiler. 

Haberler