Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi -

SSUAM “Berci Kristin Çöp Masalları Romanı Üzerinden Sosyal Politika Geliştiriyoruz” Başlıklı Çevrim içi Buluşmasını Gerçekleştirdi

gelişim üniversitesi
  1.   Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi
  2. Haberler


SSUAM “Berci Kristin Çöp Masalları Romanı Üzerinden Sosyal Politika Geliştiriyoruz” Başlıklı Çevrim içi Buluşmasını Gerçekleştirdi


Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi “Berci Kristin Çöp Masalları Romanı Üzerinden Sosyal Politika Geliştiriyoruz” isimli online etkinliğiyle 27 Haziran saat 14.00’te katılımcılarla buluştu.


Dr. Öğr. Üyesi Emrah Tüncer’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikle Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileriyle Latife Tekin’in “Berci Kristin Çöp Masalları Romanı” isimli eseri üzerinden bugünün sorunlarına ışık tutuldu. 
 
Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri Osman Şeremet, Hatice Ayhan, Melek Akçay ve Şule Baştürk’ün sunumlarını gerçekleştirdiği etkinlikte köyden kente göç eden kişilerin Çiçektepe mahallesindeki yaşadığı zorbalık, çaresizlik, entegrasyon sorunları ve doğa-insan mücadelesi ile sosyal hizmet arasındaki ilişki vurgulandı. Öğrenciler ayrıca sınıf mücadelesi, işsizlik, aile içi şiddet gibi olguların da günümüzde yaşanan sorunlar ile benzer bir alt sisteme sahip olduğunu ifade etti.
 
Öğrenciler bu çalışmanın ortaya çıkış motivasyonunu edebiyatın Sosyal Hizmet alanındaki çalışmalara kazandırabileceği farklı bakış açılarına olan potansiyeli olduğunu ifade ettiler.
 
Sunumun ilerleyen kısımlarında ise öğrenciler romanın odak noktası olan “Çiçektepe Mahallesi” için geliştirdikleri sosyal politikaları katılımcılara aktardılar. Sunumda yereldeki bir mahalle için geliştirilen bu politikaların evrensel bir perspektife sahip olduğu ve dünyada benzer sorunlarla karşılaşılan bölgelerde de uygulanabileceği belirtildi. 
 
Hatice Ayhan, konduların yapısının yaşanılan hava şartlarına dayanıklı olmamasının mahallede “ yıkılma-yeniden yapılma” döngüsüne yol açtığını söyledi. Ayhan, T.C. Anayasası’nın 36. Maddesinde yer alan “ herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir” ilkesinin bu nedenle uygulamada gerçekleşmediğini vurguladı ve buna çözüm olarak fabrika açılarak iş istihdamı sağlanması ve konutların çevre koşullarına uygun olarak inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
Şule Baştürk ise mahalledeki işsizlik ve iş güvenliğinin olmaması durumunu merkeze alan bir sunum gerçekleştirdi. Bunun fabrikadaki işveren ve işçi arasında önemli bir güven sorununa yol açtığını belirten Baştürk, bu sorunların çözümü için İş Güvenliği Kanunu’na atıfta bulundu.
 
Mahalledeki güven sorununa da dikkat çeken Şule Baştürk, Çiçektepe’deki insanların çeteler tarafından tehdit edildiğini, bu durumun insanların yaşama hakkını tehdit ettiğini vurguladı.  Baştürk ayrıca kadına yönelik şiddetin azaltılması için şiddet butonu ve kolluk kuvvetlerinin daha yoğun mesai yapması gibi çözümlerin etkili olabileceğini belirtti.
 
Buna ek olarak mahallede dini değerlerin eksik olması ve insanların çevrelerinde olan bitenlere yönelik bilinç düzeylerinin düşük olduğunun altını çizen Baştürk,  din vicdan ve düşünce özgürlüğüne atıfta bulunarak herkesin inançlarına saygı duyulması gerektiğini ifade etti. Din sömürüsünün ortadan kaldırılması için kütüphanelerin kurulabileceğini ve bu konularda bilgilendirme yapacak bireylerin görev alabileceğini aktardı.
 
Osman Şeremet ise sunumunda mahalledeki eğitim ve sağlık sorunlarına dikkat çekti. Eğitimin daha nitelikli hale getirilmesi için bölgeye öncelikle bir okul inşa edilmesi gerektiğini söyleyen Şeremet, aileler ve sosyal yaşam merkezlerinin ortak çabaları ile çocukların daha iyi eğitim almaları için önemli adımlar atılabileceğini belirtti. Mahalledeki sağlık sorunlarının önlenmesi için bölge halkının ise halk sağlığı konularında bilinçlendirilmesi ve bölgeye aile hekimliklerinin kurulmasının etkili olabileceğini söyledi.
 
Merve Akçay’ın sunumu çevresel adaletsizliklerin bölge halkı üzerinde yarattığı olumsuz sonuçlara odaklandı. Akçay, bu sorunların ortadan kalkması ve herkesin sağlıklı bir çevrede yaşayabilmesi için yeşil alanların genişletilmesi, insan sağlığını tehdit eden atıkların geri dönüşümünün yapılması ve atık su arıtma tesislerinin kurulmasının oldukça önemli olduğunun altını çizdi. 
 
Kadına şiddet ve ayrımcılığa dair sorunlara da değinen Akçay, kadın ayrımcılığına dair seminerler verilebileceğini, kadınların halk merkezleri aracılığıyla meslek edinmeleri sağlanarak istihdam alanları yaratılabileceği ve kadınların sosyal ihtiyaçlarını karşılayabileceği mekanlar yaratılarak bu sorunlara çözüm bulma yolunda önemli adımlar atılabileceğini söyledi.
 
Sunumun sonunda Hatice Ayan, Belçika örneğinde yer alan “Passage House” adı verilen sosyal konutlarda 4+4 şeklinde barınmaya ihtiyaç duyan kişilerin kalabildiğini, bu konutların belirli yerlerde kümelenmedigini bu sebeple de kültürel geçişlilik sağlandığını, benzer uygulamaların Türkiye’de de yapılabileceğini ifade etti.
 

Haberler